Türk Yaylarında boynuz kullanımı ve Anadolu Mandasıİlkay Demirhan - 12 Ocak 2009 Pazartesi
Okçuluk ile ilgili kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, Türk Yaylarının
yapımında manda öküzünden elde edilen boynuzlar kullanılmıştır. Bunun için özellikle
Aydın ve Menderes yöresinde yetişen genç ve uzun boynuzlu manda öküzleri tercih
edilmekteydi1.
Başka ülkelerden çeşitli araştırmacılar, Türk Yaylarının yapımında antilop2
ve dağ keçisi boynuzu3; Asyatik yayların yapımında ise Güney Afrika
ceylanı4 boynuzu kullanıldığını bildirmişlerdir. Ancak antilop boynuzunun
boğum boğum olması, dağ keçisi boynuzunun pul pul olması, ayrıca boynuz çapının
küçük olması sebebiyle manda boynuzu kadar elverişli bir malzeme olmadıkları ortadadır.
Ayrıca bahsi geçen bu hayvanlar, günümüzde nesli tükenmekte olan yabani hayvanlar
arasında olup koruma altındadırlar.
Osmanlıca el yazması eserlerde yay yapımında kullanılacak boynuzların kayganlı ve
kuşdilli olmamasına dikkat edilmesi gerektiği açık bir dille ifade edilmiştir. Kayganlı,
sırtından pul pul parça kalkan, kuş dilli ise sivri parçalar kalkan anlamına gelmektedir.
Resim 1. Kayganlı ve kuşdilli boynuz yüzeyleri.
 |
 |
Boynuzu alınacak hayvanın genç olmaması, boynuz parçalarının yeterli uzunlukta olması
için gerekli bir özellikti. Boynuzlar homojen özellikte, pürüzsüz ve her ikisi de
birbirinin simetriği olmalıydı. Aynı hayvanın her iki boynuzu alınır ve bu boynuzlardan
ikişer parça çıkartılırdı. El testeresinde uzunlamasına ikiye bölünen boynuzun dış
tarafı kapak kısmı, uzunlamasına iç tarafı da karın kısmı olarak tabir edilirdi.
Böylece Kemanger (yay yapımcısı), aynı hayvandan iki kapak ve iki karın elde etmiş olurdu. Elde
edilen bu karın ve kapak kısımları törpü ile düzeltilir ve saf su dolu bir kapta
yumuşayıncaya kadar kaynatılırdı. Daha sonra dumansız çam talaşı alevinde ısıtılır,
özel kalıplara vurulur, kurutulur ve ikişer ikişer destelenerek saklanırdı. Kemanger,
yumuşak yay yapmak isterse önceden hazırladığı bu parçalardan daha yumuşak olan
karın kısmını kullanır, sert yay yapmak isterse sert olan kapak kısmı kullanırdı1.
Resim 2. Boynuzun karın ve kapak kısımları
Kaynak:
http://216.119.68.89/store/index.php?main_page=horn_bowYay yapımında kullanılan manda boynuzu ve işlenmesi konusuna kısaca değindikten
sonra biraz da Anadolu Mandası hakkında bilgi dağacığımızı geliştirelim.
Anadolu Mandası (Bubalus bubalis)6:
Mandalar çift tırnaklı, gevişgetiren sığır ailesindendir. 74 ırkı bulunan
mandalar kabaca Bataklık Mandaları ve Nehir Mandaları olarak ikiye ayrılırlar. Bataklık
Mandaları Çin ve Güneydoğu Asya'da bulunur, pirinç tarlalarında işgücü veriminden
faydalanılır. Nehir Mandaları et ve süt verimi yönünden yetiştirilir ve menşeleri
Hindistan'dır.
Ülkemizdeki mandalar Nehir Mandalarının alt türü olan Akdeniz Mandalarından köken
alır ve Anadolu Mandası olarak tanımlanırlar. Anadolu'ya özgüdürler. Çoğunlukla Karadeniz bölgesi ve İçanadolu'nun kuzeyi olmak üzere Türkiye'nin
tüm bölgelerine dağılış gösteren Anadolu Mandası, ergin dişilerde 400 kg ve ergin
erkeklerde 450-500 kg canlı ağırlığa sahiptir. Yerden yüksekliği omuz bölgesinde
(cidago yüksekliği) 129-136 cm. arasında değişir. Ergin mandalarda kıl rengi siyah
ve koyu gridir. Bazı bireylerde başta, ayaklarda ve kuyruk ucunda beyazlıklar olabilir.
Bazı durumlarda albino bireylere de rastlamak mümkündür.
Boynuz özellikleri6 :
Anadolu Mandası'nın boynuzu çoğunlukla orta uzunlukta veya kısaca, genç hayvanlarda
(düve ve tosun) kalın üçgen ya da yamuk dörtgen şeklindedir. Yanlarında baş parmakla
basılmış gibi sıralı halka biçiminde çukurluklar ve kabartılar bulunur. Bunlar uca
doğru azalarak yok olur. Bu yapı erkeklerde daha belirgindir. Dişilerde ise daha
yuvarlakçadır.
Hayvanın yaşlanması ve boynuzların aşınmasına bağlı olarak boynuzlar yuvarlaklaşır.
Erkeklerde boynuzlar dişilere göre daha kısa ve kalındır. Genel olarak taban kısmı
arkaya veya yana yönelmiş, uçları ise yukarıya, içeriye veya az olarak da arkaya
yönelmiştir. Dipten uca doğru azalan halkalar mevcuttur. Boynuz rengi, koyu griden
kahve-siyaha kadar değişen tondadır. Albino bireylerde açık kahve-kehribar rengine
varan renk tonları görülür. (Bkz:http://i159.photobucket.com/albums/t149/hobiejoanne/P1010265.jpg)
Türkiye'de Manda Yetiştiriciliği6 :
Yurdumuzda manda özellikle Karadeniz ve İçanadolu'nun kuzeyi olmak üzere
hemen hemen her bölgede yetiştirilmektedir. Sıcak iklim şartlarına uyum sağlayabilmek
için su ve çamura ihtiyaç hisseden mandaya, bu sebeple Akdeniz bölgesinde daha az
rastlanmaktadır. Tablo 1'de 2001 yılı DİE verilerine baktığımızda dağılım
gösterdiği bölgelerde sırasıyla inek, buzağı, dana, tosun ve düve olarak bulunduğu
görülmektedir. Bunları sırasıyla öküz ve boğa takip etmektedir. Yay yapımında kullanılan
kaliteli ve uzun boynuzlar inek, öküz ve boğa gibi yaşlı hayvanlardan elde edilmektedir.
Bunun dışındaki tosun, düve, dana ve buzağı çağındaki mandalardan uzun ve yay yapımında
kullanılacak nitelikte boynuz elde edilememektedir. Genelde et için yapılan kesimlerde
genç düveler ve tosunlar kullanılmakta ve bunlardan elde edilen boynuzlar küçük
olmaktadır.
Manda öküzlerinin (Öküz: Kısırlaştırılmış ve enenmiş, işgücünde kullanılan
erkek inek ya da manda) iş gücünde kullanılması, inek ve boğaların da damızlıkta kullanılmaları
sebebiyle kesime tabi tutulamaması Kemangerlerin yaylık boynuz bulmasında sıkıntılara yol açmaktadır.
Tablo 1. Cinsler ve Yaş Grupları İtibariyle Sayım Anında Mevcut Büyükbaş
Hayvan Sayısı
Tarım Bölgeleri |
Hayvan Cins ve Yaş Grupları |
Manda |
Toplam |
Öküz (+24 Ay) |
Boğa
(+24 Ay) |
İnek
(+24 Ay) |
Düve
(12-24 Ay) |
Tosun
(12-24 Ay) |
Dana
(6-12 Ay) |
Buzağı
(-6Ay) |
Türkiye |
134.591 |
7.712 |
2.856 |
66.372 |
6.245 |
8.575 |
15.784 |
27.047 |
Orta Kuzey |
33.129 |
563 |
522 |
17.278 |
1.845 |
2.807 |
3.858 |
6.256 |
Ege |
12.656 |
20 |
883 |
4.575 |
2.342 |
55 |
145 |
4.636 |
Marmara |
17.160 |
1.202 |
567 |
7.616 |
601 |
2.846 |
2.812 |
1.516 |
Akdeniz |
911 |
0 |
19 |
470 |
24 |
11 |
141 |
246 |
Kuzeydoğu |
3.235 |
14 |
0 |
1.192 |
35 |
1.050 |
194 |
750 |
Güneydoğu |
30.278 |
772 |
37 |
18.074 |
175 |
989 |
3.387 |
6.844 |
Karadeniz |
18.278 |
4.489 |
511 |
7.630 |
436 |
280 |
1.914 |
3.018 |
Orta Doğu |
15.071 |
583 |
317 |
7.153 |
540 |
411 |
3.087 |
2.980 |
Orta Güney |
3.873 |
69 |
0 |
2.384 |
247 |
126 |
246 |
801 |
Kaynak:
www.die.gov.tr (2001 yılı verileri)
Ülkemizde mandalar işgücü, süt ve et verimi yönünden beslenmektedir. Pastırma ve
sucuk yapımında aranan bir et olması sebebiyle genç mandalar, mezbahalarda yoğun
olarak kesilmektedir. Genç bireyler daha hızlı et tutma kabiliyeti gösterdiğinden
ve etleri yaşlılara göre daha kaliteli olduğundan hızlı bir şekilde beslenmekte
ve yaşlanmadan kesilmektedir. Bu yüzden popülasyonun artmasına imkan tanınmamaktadır.
Yetişen manda neslinden damızlık niteliği haiz olanlar damızlık olarak ayrılmalı,
popülasyonun artmasına imkan tanınmalıdır. Tablo 2'de yıllar
itibariyle Ülkemizdeki sığır ve manda popülasyonundaki değişimleri gözlemek mümkündür.
Tablodaki değerler bize durumun ciddiyeti hakkında bilgiler vermektedir.
Tablo 2. Büyükbaş Hayvan Sayıları
Yıl |
Sığır Kültür (Baş) |
Sığır Melez (Baş) |
Sığır Yerli (Baş) |
Manda (Baş) |
1991 |
1.253.865 |
4.033.375 |
6.685.683 |
366.150 |
1992 |
1.337.410 |
4.131.507 |
6.481.990 |
352.410 |
1993 |
1.442.000 |
4.342.000 |
6.126.000 |
316.000 |
1994 |
1.512.000 |
4.543.000 |
5.846.000 |
305.000 |
1995 |
1.702.000 |
4.776.000 |
5.311.000 |
255.000 |
1996 |
1.795.000 |
4.909.000 |
5.182.000 |
235.000 |
1997 |
1.715.000 |
4.690.000 |
4.780.000 |
194.000 |
1998 |
1.733.000 |
4.695.000 |
4.603.000 |
176.000 |
1999 |
1.782.000 |
4.826.000 |
4.446.000 |
165.000 |
2000 |
1.806.000 |
4.738.000 |
4.217.000 |
146.000 |
2001 |
1.854.000 |
4.620.000 |
4.074.000 |
138.000 |
2002 |
1.859.786 |
4.357.549 |
3.586.163 |
121.077 |
2003 |
1.940.506 |
4.284.890 |
3.562.706 |
113.356 |
2004 |
2.109.393 |
4.395.090 |
3.564.863 |
103.900 |
2005 |
2.354.957 |
4.537.998 |
3.633.485 |
104.965 |
2006 |
2.771.818 |
4.694.197 |
3.405.349 |
100.516 |
2007 |
3.295.678 |
4.465.350 |
3.275.725 |
84.705 |
Kaynak:
www.tuik.gov.tr (30.01.2008 verileri)
Manda ve diğer yok olmaya yüz tutmuş hayvan türlerimizi yok olmaktan kurtarmak amacıyla
TÜBİTAK ve TAGEM (Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü) birlikteliğinde TÜRKHAYGEN-1
isimli bir proje başlatılmıştır. Anadolu Mandalarından ve diğer yok olmaya yüz tutan
türlerimizden alınacak sperma, doku kültürü ve embriyo örneklerinin gen ve doku
bankalarında saklanması çalışmaları bu günlerde hız kazanmıştır. Böylece ilerleyen
yıllarda nesli tükenmekte olan türlerimize ait sperma, embriyo ve doku kültürleriyle
gerekli çalışmalar yapılabilecek ve neslin devamı için çekirdek sürüler oluşturabilecektir7.
Kemangerlerde bu sayede istedikleri özelliklerde ve istedikleri miktarda boynuza
ulaşabileceklerdir.
Yine TAGEM'e bağlı Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsünde Anadolu Mandası'nın
enstitü şartlarında ve halk elinde canlı olarak korunması çalışmaları halen devam
etmektedir5.
Dünyada Manda Yetiştiriciliği
İstatistiklere göre dünya manda popülasyonu 1961-2001 yılları arasında %91
oranında artış göstermiştir. Tablo 3. de bazı ülkelerin 2000-2005 yılları arasındaki
manda popülasyonları görülmektedir. Dünya manda popülasyonunun %95'i Asya kıtasında
bulunmakta ülke olarak da Hindistan ilk sırayı almaktadır.
Tablo 3. Ülkelerin Manda Varlıkları6
Ülke |
2000 |
2001 |
2002 |
2003 |
2004 |
2005 |
Bulgaristan |
9.277 |
7.790 |
6.528 |
7.489 |
7.875 |
7.973 |
Çin |
22.595.017 |
22.764.781 |
22.689.620 |
22.729.162 |
22.287.212 |
22.745.250 |
Mısır |
3.379.410 |
3.532.244 |
3.550.000 |
3.777.000 |
3.845.000 |
3.920.000 |
Hindistan |
93.266.000 |
94.382.000 |
95.498.000 |
96.616.000 |
97.700.000 |
98.000.000 |
Yunanistan |
877 |
975 |
1.024 |
1.110 |
788 |
788 |
İran |
490.600 |
506.800 |
523.500 |
540.000 |
560.000 |
550.000 |
Irak |
115.000 |
120.000 |
120.000 |
120.000 |
120.000 |
120.000 |
İtalya |
182.000 |
194.000 |
185.438 |
222.268 |
210.195 |
237.000 |
Suriye |
2.824 |
2.477 |
2.794 |
2.800 |
2.800 |
2.800 |
Tayland |
1.711.573 |
1.523.627 |
1.612.534 |
1.689.762 |
1.737.698 |
1.800.000 |
Vietnam |
2.897.200 |
2.807.900 |
2.814.452 |
2.834.886 |
2.869.802 |
2.950.000 |
Türkiye |
146.000 |
138.000 |
121.000 |
113.000 |
103.900 |
104.965 |
Filipinler8 |
3.024.403 |
3.065.813 |
3.122.026 |
3.179.536 |
3.269.980 |
3.326.833 |
Dünya |
163.484.105 |
165.441.008 |
167.567.507 |
170.256.379 |
171.954.765 |
173.921.455 |
Tablodan da anlaşıldığı üzere ülkemizdeki durumun vahim olduğu göze çarpmaktadır.
Yıllar itibariyle diğer ülkelerde manda popülasyonunda artışlar gözlenirken, ülkemizde
ciddi bir düşüş gözlenmektedir. Yurdumuzda giderek azalan manda sayısı sebebiyle
kemangerler yaylık manda boynuzu bulmakta sıkıntı çekmekte ve çoğunlukla bu ihtiyaçlarını
yurt dışından gidermektedirler. Yurt dışından manda boynuzu temininde bir takım
olumsuzluklarla karşılaşılmaktadır. Satılan boynuz plakaları, düğme ve bunun gibi
esnemeye gerek duymayan eşyaların yapımında kullanıldığından yüksek ısıda işlenmektedir.
Plakalar bu yüzden esneme kabiliyetini yitirmiş olmaktadır. Bu plakaların yay yapımında
kullanılması halinde değişik aşamalarda yayda kırılmalar meydana gelmesi olasıdır.
En iyisi yurt dışından boynuz plakası yerine ham boynuz sipariş etmektir. Böylece
hiçbir ısıl işlem görmemiş boynuzu dilediğimiz gibi kesmek ve düzeltmek mümkün olabilecektir.
Burada da kemangerlerin karşısına ilgili Gümrük Mevzuatı engelleyici bir unsur olarak çıkmaktadır. Firmalar genellikle
bu mevzuat yüzünden
Türkiye'ye boynuz göndermek istememektedirler. İnternet üzerinden satış
yapan Birleşik Amerika sitelerinde ise satıcılar genellikle bu tür gümrük
sorunları yüzünden Türkiye'ye mal göndermek istememektedirler. Filipinler vb.
bazı ülkelerden e-mail yoluyla kurulan irtibatlar sonucu da bazen boynuz
getirtilebilmektedir. Fakat bu işlemler hem çok zaman almakta, hem de yüksek
posta ücretleri nedeniyle maliyet uçuk rakamlara ulaşmaktadır.
Nacizane tavsiyem, en iyisi ise yine kendi yerli mandalarımızın boynuzunu kullanmak
olacaktır. Bunun için manda kesimi yapan mezbahalara sık sık ziyaretler yapmak gerekmektedir.
Kaynaklar:
1. YÜCEL Ü.,Türk Okçuluğu, 1999
2. GALLWEY R.P.,A summary of the history, construction and effects in warfare
of the projectile throwing engınes of the ancients wıth a treatise on the structure,
power and management of Turkish and other oriental bows of Medieval and later times.1907,
Longmans, Green, and Co. 39 Paternoster row, London, New York. Bombay, and Calcutta.
3.
KHORASANI M.M., The Mystery of Making Composite Bows. A Portrait of Mr.
Adam Karpowicz
4. KLEK M. Making an Asiatic Composite Bow
5. Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü veritabanı.
6. ATASEVER S., ERDEM H. Manda Yetiştiriciliği ve Türkiye'deki Geleceği.2008.
OMÜ Zir.Fak.Derg. 23(1):59-64
7. http://www.turkhaygen.gov.tr
8. http://countrystat.bas.gov.ph/index.asp
|