Türk Tipi Örme Zırh YapımıGökmen Altınkulp - 14 Eylül 2009 Pazartesi
Atalarımızın savaş meydanlarında zırh kullandığı bir gerçektir. Çeşitli
şekillerde işlenmiş zırhları minyatürlerde ve müzelerde
görebiliriz. Müzede görebildiklerimizden en eskileri Beylik Dönemi (13. yy)'nden
kalmadır.
Konumuz okçuluk olduğu için "zırh" araştırılacak konuların sonlarında yer
alıyor gibi görünüyor fakat şu sorular kafamı karıştırdı:
-
Zırh eski savaşçılara ok atarken mani oluyor muydu?
-
İnsan savaş meydanında saatlerce bu ağır zırhın içinde ok atarken yorulmaz mı?
-
Atın üstünde zırh mani oluyor mu? Denge sağlaması daha mı zor?
-
Atın üstünde zırh ile ok atmak nasıl?
Bu yazının bilimsel bir araştırmadan ziyade zırh yapım pratiğinde yol gösterici bir yardımcı
olması hedeflenmiştir. Ayrıca amaç, yukarıdaki soruların cevabını bulmak ve savaş meydanlarındaki
(atlı) okçuları daha iyi anlamaktır.
Müzelerde iki tip Türk zırhı görüyoruz;

-
Ortada büyük yuvarlak ayna (metal plaka) bulunan ve etrafı daha küçük
aynalarla bezenmiş zırh (çar-ayne zırh)
-
Önden açılan, önde 8, yanlarda 4'er ayna bulunan zırh.
Bu bilgiler ışığında hafta sonları ve hafta içi akşamları
uğraşarak bir "Türk tipi zırh" yaptım. Halkaları satın almadım, telden kendim
kestim. Yapımı toplam 1 yıl sürdüyse de
birkaç ay el sürmediğim oldu. İlk deneme olduğu için bazı yerler yap-boz oldu,
bazı durumlarda da sırf öğrenmek için daha fazla vakit harcadım. Hobi olarak akşamdan
akşama biraz vakit harcayarak telden bir zırh yapımı 4-6 ay sürebilir, eğer halkaları
satın alıyorsanız tahminen 1-2 ayda bitirmek mümkün.
Türk tipi örme zırhlarda halkayı
iki ucundan birleştirip ortasına delik açıp bir de pim çakıyorlar. Zırha ok isabet
ettiğinde halkanın açılmasını önler ve çok daha sağlam olur. Müzede baktığınızda
her halkanın pim ile kapatıldığını görürsünüz ve ne kadar zahmet ile yapıldığına
şaşarsınız. Ben pim çakmadım sadece uçlarını birleştirip biraz sıkıştırdım.
Yaptığım zırh basit bir ‘replika’ sayılır. Yani ok darbesine kesinlikle dayanıklı değildir.
Ayrıca bazı hataları da var, örn. Türk tipi örme zırhlarda enseden aşağıya kadar
küçük aynalar (metal plakalar) var, omurgayı korusun diye. Ben arkada plaka kullanmadım.
 |
Bu zırhta 1,25 mm kalınlığında tel kullanıldı. Halka
büyüklüğü ise tel çapının aşağı yukarı 6 katı olmalıdır.
Tel kalınlığına göre halka büyüklükleri aşağıda belirtilmiştir. Halkaları hazır
olarak da satın alabilirsiniz. |
Tel ne kadar kalın olursa:
|
Tel ne kadar ince olursa:
|
- işlemesi (kesmesi, kapatması, açması) o kadar zor olur.
+ halkaları o kadar kalın yaparsınız, bu da daha az halka demek |
- halkalar o kadar kolay açılır + zırh o kadar hafif olur
|
Tel Çapı |
Halka çapı |
SWG ölçüsü |
mm |
Asgari
(mm) |
Azami
(mm) |
Önerilen
(mm) |
13 |
2,3 |
9 |
18 |
14 |
14 |
2,0 |
8 |
16 |
13 |
16 |
1,6 |
7 |
13 |
8-10 |
18 |
1,2 |
4 |
10 |
7 |
19 |
1,0 |
2 |
8 |
5 |
Sırf zırhları incelemek için
Askeri Müzeye defalarca gittim. Ancak gördüm ki bir zırhta bile tel kalınlığı ve
halka çapları çok farklı olabiliyor. Hatta tek bir halkada bile tel kalınlığının
farklı olduğu görülebiliyor.
Ayrıca çoğu halkaların çekiç ile yassılaştırılmış olduğunu görüyoruz (Muhtemelen 2 mm
teli çekiç ile yassılaştırmışlar görüntüsü mevcut).
20-25 cm kırık bir okun başına bir delik açıyorsunuz ve telin başını
buradan geçirerek
teli okun etrafına sarıyorsunuz. Bunu matkap ile de yapabilirsiniz. Bazıları bunun
için özel alet de hazırlıyor:

Ben el ile kıvırdım ama böyle yardımcı aletler gerçekten zaman kazandırıyor.
Teli doladıktan sonra deliğe giren yeri kesiyorsunuz ve teli çubuktan çıkarıyorsunuz.
Sonra kargaburun vb. aletlerle boydan boya teker teker kesebilirsiniz ama disk/makine
ile keserseniz uçlar daha düz olur.
 |
 |
Sarıldığı yerden çıkarılan tel |
25 m telden çıkan
halkalar ve çöpler |

Ortadaki halkaya diğer 4 halka bağlıdır. |
Resimdeki gibi 1 halkaya 4 halka giriyor. İster uzun bir ilk sıra yapıp sonra ikinci,
üçüncü sırayı yaparsınız (ben öyle yaptım). Veya bir halkaya 4 halka geçirip
böyle 5'li gruplar oluşturup, daha sonra bunları birleştirirsiniz. Ben sıra yapıp yeni sıra örmenin biraz
daha hızlı olduğunu düşünüyorum.
Parçayı büyütüp aşağıdaki hale getiriyorsunuz. Başınızı sokabileceğiniz küçük bir
boşluk yapmayı ve ön tarafa gelecek olan yeri birleştirmemeyi unutmayın. Türk
zırhları rahatça gömlek gibi giyilir ve sonradan önü kapanır. Aynaların
yerini belirlemek için, plastikten orijinaline uygun kestiğim parçaları yerleştirdim.
Böylece sonradan uyuşmazlık çıkarsa esas metal plakalar ziyan olmayacaktı.
Ayrıca kaç delik delinecek,
asılınca aynalar ne oluyor, kayıyor mu vs. bunları görmek mümkün olacaktı. Eğer
zırhı daha aslına uygun
yapmak istiyorsanız sırta gelen örn. 7x2,5 cm'lik metal plakaları da enseden aşağıya
kadar ekleyebilirsiniz. Bu arada aynaların altında örme zırhın olmadığını da
söyleyelim. Yani örme zırh yerine ayna konuyor.

25m tel ile örülen zincir yaklaşık 36x12cm geliyor
Burada çok önemli bir husus var, zincirlerin yönü! Halkalar yukarı-aşağı
(boyuna) veya sağa-sola (enine) bakacak şekilde iki yönlü olabilir. Ama sadece
bir tanesinin koruyuculuğu daha fazladır. O da boyuna örülmüş halkalardır. Beylik zamanından ve Osmanlı
zamanından kalan zırhlarının tamamında bu tercih edilmiştir. Halkalar aşağıya
sarktığında örme parçanın dokusunun açılmaması, hatta sıkılaşması gerekir. Bunu
örülmüş zincir parçanızı 90 derece döndürüp sarkıtarak görebilirsiniz. Aşağıda solda
eğer aynaların olduğu taraftan sarkıtsanız böyle görüntü görürsünüz, bu doğrusudur.
Sağ resimde masanın sağındaki noktadan zırhı tutup
sarkıttığında oluşacak görüntü var.
Görüldüğü gibi zincirler açılıyor, inceliyor ve neredeyse 2 katı büyüklüğüne çıkıyor.
Aşağıda olması gereken yönün çizimi yer almaktadır:

Başın gireceği boşluğun yanından örmeye devam ediyorsunuz (veya hazır ördüğünüz
parçaları birleştiriyorsunuz). Aşağıdaki resimdeki gibi uzattıktan sonra kolların
altını ve ayrıca sırt ve karın kısmını birleştiriyorsunuz.

Örme zırhın vücuda tam oturması için bazı yerlerde dokuyu daraltır veya açabilirsiniz
Daraltmak:

Resimdeki gibi sıra sıra giderken bir halkayı iki halkaya geçireceğinize 3 halkaya
geçirin.
Tüm sıra daraltmak:

Resimdeki gibi ortadaki halkayı takmıyorsunuz ve yanlardaki iki halkayı birleştiriyorsunuz.
Bu daraltma tekniklerini bilhassa göbekten aşağıdaki ve kollardaki kısımlara uygulayabilirsiniz.
Genişletmek:
Bazen de dokuyu çoğaltabilirsiniz

Resimdeki gibi istediğiniz yere normalden bir halka daha takarsınız sonraki sıraya
geçtiğinizde o halka normalmiş gibi devam edersiniz.
Düşünün, bu açma ve daraltma teknikleri ile insanlar örme zırh ‘eldiven’ bile örüyor.
Aynaları biraz daha hafif olsun diye alüminyumdan, sağdaki
gibi 16 parça halinde kestim. Bu en tipik form ama daha fazla parçalı zırhlar da
var. Dış plakalarda eğim/kesim genelde yukarıdan ikinci plakada 2 ila 4 cm’den sonra başlıyor, tek çizgi
olarak en üst plakada devam ediyor. Müzedeki aynaların kalınlıkları 1-2,5 mm
civarında.
Omurgaları enseden bele kadar korumak için de yaklaşık 7x2,5 cm'lik plakalar
kesiliyor.
Daha sonra aynaları aşağıdaki gibi eşit oranda büküp, deliklerini açtım. Kaç
delik açılacağını ise şöyle hesaplayabilirsiniz: Zırh gömleği asın, örneğin
aynalar 14 cm uzunluğundaysa, 14 cm zırhta kaç halka var sayıp, açılacak delik
sayısını bulabilirsiniz.

 |
Aynaları yerleştirilirken, alt plaka üsttekinin üstüne
gelecek şekilde yarım santim veya daha az üst üste bindiriliyor. Böylecene hareket kabiliyeti
kaybedilmiyor ve
aynalar vücudun hareketine göre şekillenirken arada açıklık olmuyor. Tıpkı 'ıstakoz’ gibi
oluyorsunuz.
Bu aynaların üstünde ayrıca genelde
güzel kitabe veya süsler yer alıyor.
|
Genelde iki çeşit ilikleme mekanizması görülüyor: Deri kayış
(1) veya metal kopça (2). Ben deri kayışı seçtim ama kopçalar da at üzerinde
sorunsuz kullanıldığına göre bu da araştırılması-denenmesi gereken bir konudur.
Parçaları genelde badem şeklinde kesilmiş kopçaları basit
malzemelerden de (3) yapabilirsiniz.
Tabi normalde bir zırhlı askerin dizçek ve kolçakları da olur...

Soru: Zırh eski savaşçılara ok atarken mani oluyor muydu?
Zırh vücuda tam oturuyor ve ne hareket yaparsanız o formu alıyor. Oku tirkeşten
alın, gezleyin, yayı çekin bırakın, sağ kolunuzu minyatürlerdeki gibi geriye atın,
hiçbir sorun olmuyor, plakalar batmıyor.
Soru: İnsan savaş meydanında saatlerce bu ağır zırhın içinde ok atarken yorulmaz mı?
İlk olarak şunu söylemek lazım, zırh vücuda tam oturduğunda bir müddet sonra hissetmiyorsunuz
bile. Hele belli zamanlarda ‘antrenman’ niyetine zırh giyerseniz vücut alışıyor.
Haziran 2009’da bir geleneksel okçuluk müsabakasında zırhı bütün gün giydim ve ok
attım, sorun olmadı.
Soru: Atın üstünde zırh mani oluyor mu? Denge sağlaması daha mı zor?
Atın üstünde dörtnalda ve atın ani manevralarında denge kurmak zor, denge kurması
bilinçaltı gerçekleşiyor. Düşünmeden atın hareketlerine göre dengenizi kuruyorsunuz.
Zırh olunca alıştığınız dengeler ilk bozuluyor, örn. at aniden durduğunda öne savrulmamak
için daha çok arkaya yaslanıyorsunuz. Buna rağmen 1 saat sonra yeni dengelere alışıyorsunuz
ve daha önceki gibi artık düşünmüyorsunuz. Zırh herhangi bir şekilde de mani olmuyor
veya takılmıyor.

Soru: Atın üstünde zırh ile ok atmak nasıl?
Her yöne attım sorun olmadı. Yalnız tam arkaya doğru attığımda bir defa kiriş sol
kolumdaki halkaları sıyırdı. Bu sorunu eskiden nasıl çözmüşler bilmiyorum.. Daha
deniyorum.
Tabi aslında tüm halkaların bu şekilde birleştirilmesi gerekiyor. Yukarıda
konuyu fazla dağıtmamak için bu konuyu
son kısma ekledim. Aşağıda adım adım gösterilmiştir. Ok ile örme zırh delme denemesinde
ancak bu tip zırh kullanmak gerekir, perçinsiz halka el ile bile açılır ki ok zaten
kolaylıkla içinden geçer. Zırh perçinli olursa ve de vücuda tam oturup biraz da büzülmüşse okun iki halkaya
birden isabet etme olasılığı var. Bu şekilde koruyucu olabilir. Bir de kullanılan metalin
müzelerde gördüğümüz, o devrin alaşımından olmasına dikkat etmek gerekir. Bu da
uzmanlarının üzerinde ayrıca durması gereken konular arasındadır.


Bu işe girişmek isteyenler bu siteden bilgi alabilirler:
http://www.mailleartisans.org/articles/articledisplay.cgi?key=12734
Teşekkürler
Gökmen Altınkulp
Gökmen Altınkulp yazıları
|